25 Şubat 2016 Perşembe

Barakamon

O kadar çok yazmak istediğim şey var ki seçemiyorum, seçsem başlayamıyorum :P
Ayrıca popüler olan manga ve animelere çok değinmeyeceğimi söylemiştim ama ben bunları bitirdiğimden bu yana hepsi zaten oldukça popülerleşmiş. Olsun ben yine de anlatayım :)


Barakamon benim çok sevdiğim bir animedir.Konusundan kısaca bahsedersek Handa Seishuu adlı kaligrafi sanatçısının sergi sahibini yumruklamasıyla başlıyor hikaye. Hem kafasını dağıtması hem de yaptıklarını düşünmesi ve kendini geliştirmesi için babasının isteğiyle bir adaya gidiyor senseimiz ve olaylar başlıyor.


 Nedendir bilinmez insanın yüzüne bir gülümseme yerleştiriyor bu anime, özellikle naruyu görünce o gülümseme yapışıp kalıyor suratınıza :) Ne istediğimizi, hangi yolu seçeceğimizi sorgulatıyor bize. Hayata dair çok güzel ve farklı bir bakış açısı sunuyor, openingde de dediği gibi ''kendin olmak ne demek?'' bu soruyu sensein yaşadıklarıyla açıklamaya çalışıyor.








                jsdkjskjfsd Tama beni burda çok güldürmüştü. İnatla fujoshi olduğunu reddetmesi... Merak etme Tama ben ve tüm fujoshiler senin arkanda :P
İşte böyle... Ben çok eğlenerek izlemiştim özellikle sensei ve naru arasındaki dostluk o kadar güzeldi ki. Toplam 12 bölümden oluşuyor kısa fakat tatlı mı tatlı bir anime. 2. sezonun çıkmasını çok isterdim ama buna dair bir haber yok, mangası ingilizceden devam ediyor türkçe çevirisi yok sanırım


Naru çk ttlsn

17 Şubat 2016 Çarşamba

Tatlı mı tatlı broşlarım^^


Bu broşları yaklaşık 1 ay önce aldım o kadar seviyorum ki kullanmaya kıyamıyorum. Özellikle kuroko ve gintokili olanı^^ Sakuralar açtığında ikisini de kot ceketime takıp pikniğe gidicem. Eşyalarımla ciddi anlamda duygusal bi ilişkim var. Bunları aliexpressten aldım tanesi 0,68 cent ediyordu yanlış hatırlamıyorsam. Kedili olan broşum Türkiye'deki çoğu butikte 20-25 lira gibi komik bi fiyata satılıyor. Aliexpressten almanın tek dezavantajı 1-1,5 ay gibi bir zamanda geliyor olması. 11 günde gelen eşyalarım da oldu. Bu zaman olayı eşyadan eşyaya değişiyor anlayacağınız. Gerçi ben bunları alırken satıcı kutlanılan bir festivalden dolayı geç gelebileceğini söylemişti, 1 ay sürmesinin sebebi bu da olabilir.

Son zamanlarda japon abur cuburlarıyla kafayı bozmuş durumdayım. Online siteler dolar üzerinden satıyor bu yüzden çok pahalı olduğunu düşünüyorum fakat yine de alıcam. Yakın zamanda Japonya'ya gitmem söz konusu olmadığından pahalı da olsa bikaç tanesini denemek istiyorum. 

16 Şubat 2016 Salı

Hybrid Child

Yaoi diye geçiyor fakat daha çok shounen ai baskın. Yaoi erkek erkeğe cinselliği içeren manga ve animelere denir, shounen ai ise cinselliğe yer vermeden erkek erkeğe aşkı konu alana deniyor. Nakamura Shungiku'ya ait, mangası 5 bölüm animesi ise 4 bölümcük. Nereden nasıl başlasam ne desem bilemiyorum. Beni bu derece etkileyen bi animeyi hangi kelimelerle anlatmalıyım. Çok duygulandırdı üzdü fakat aynı zamanda güldürdü, tüm sıcaklığıyla sardı.









Kısaca konusundan bahsedecek olursak, Hybrid Childlar sahibinden gördüğü ilgi ve sevgi ile büyüyüp gelişen robotlardır. Görünürde insandan bir farkları yoktur, duyguları da aynı şekilde fakat aslında ne tam olarak robot ne de tam olarak insanlardırHer bölüm farklı bir konuyu işliyor. İlk 2 bölüm kabaca anlatmak gerekirse Hybrid childlar ve sahipleri arasındakileri konu alıyor son iki bölüm ise Hybrid childların yaratıcısı olan Kuroda'yı ve nasıl ortaya çıktıklarını işliyor. Nakamura sensei'in mangalarından birkaçını okuduysanız bilirsiniz genelde her sayfada insanı güldürmeye başarır fakat bu hikayesi gerçekten bambaşka. Beni en çok etkileyen sonuncusuydu, öyle ki gözlerimdeki yaşları tutamadım. Bildiğiniz hüngür hüngür ağladım. Kuroda'nın sakuraların altında Tsukishima için ağlaması... Ah o sahne yok mu mahvediyor insanı. Önce animesini izlemenizi öneririm beni mangadan daha çok etkilemişti

Salya sümük ağlaadığım o sahne. Bir insan aşkını nasıl sanata dönüştürebilir?
Öyle güzel öyle hüzünlüydü ki. İzleyeli çok oluyor ama hala açıp o son sahneyi tekrar tekrar izliyorum. Birinin pişmanlığı, üzüntüleri, aşkı ancak böyle güzel yansıtılabilirdi. Benim için yeri bambaşka olan bir anime. İzlemenizi tavsiye ederim.

Kısa bir mola

Blogu en son 6 Eylül 2015 de güncellemişim, burayı özlemedim değil. Aslında ilk yazımı yazdığımda çok sık paylaşım yapacağımı düşünmüştüm ama düşündüğüm gibi olmadı. Okul beni ilk dönem çok zorladı bu nedenle burası tamamiyle aklımdan uçup gitti. Fakat şimdi daha rahatım paylaşımlara rahatça devam edebilirim. Bu da böyle kısacık bir güncel yazısı.  Artık daha sık buralarda olacağım. Öpücükler**