Dengeki Daisy

Selam^^ o kadar çok manga okudum ki artık işin cıvığını çıkardığımı fark ettim. Bütün gün sadece manga okuyup yemek yiyorum koskoca yaz tatili bu şekilde geçti. Anime de izledim tabi. İzlerken küçük küçük notlar aldım bloga yazmak için ama ne yalan söyleyeyim yazmaya üşeniyorum :P 

Bu yayının amacı çok güzel bi mangayı tanıtmak istemem. Dengeki Daisy bildiğimiz shoujo mangalarına o kadar benzemiyor, bence bu manganın kendine has bir albeniliği var. Ayrıca o kadar komik ki diyalogları istemsiz olarak 2-3 kez okuyup tekrar tekrar gülmenize neden oluyor :) 

Konusuna gelecek olursak; ailesinden geriye kalan son kişi olan abisinin Teru'ya ölmeden önce bıraktığı tek şey sıkıntıda ya da kendini yalnız hissettiğinde "daisy"ye ulaşabileceği bir cep telefonudur. Abisinin ölümünün üzerinden yıllar geçmiştir ve artık Daisy ile arasında kopmaz bir bağ vardır. Teru'nun ne zaman başı sıkışsa Daisy yardımına koşmaktadır ama Teru Daisy'nin ne sesinin ne de neye benzediğini bilmektedir.
 Ve Teru bir gün yanlışlıkla okulun camını kırar ve ödeyecek parası olmadığı için kimsenin görmediğini düşünüp olay yerinden uzaklaşır ama aslında gören biri vardır. O günden sonra Teru kırdığı camın parasını ödemek için kendisini gören okulun karizmatik hademesi Kurosaki'nin kölesi olur. Daisy kim? Abisinin ölümünde yatan gerçekler neler?  Kurosaki ile neler olacak? Teru neden bu kadar tatlı?

 Bence bu mangayı okumalısınız. Yalnız şöyle bi sorun var 75 bölüm ve +5 ekstra olan manganın sadece 69 bölümü çevrilmiş. Ben kalanını ingilizce olarak okumuştum mangatown'dan. Çok zorlanmadım siz de kalanını ingilizce olarak okumayı deneyebilirsiniz. Keşke yarım bırakmasalar böyle devamını getiremediğim sayısız mangam oldu o yüzden ingilizceye ağırlık verdim (evet akademik hayatımı düşünerek değil manga okuyabilmek için dilimi geliştirmeye karar verdim) 

O kadar şapşal ki çok seviyorum <3<3<3 

Şu tatlılığa bak sevilmez mi bu kız...

Son zamanlarda o kadar çok anime izleyip manga okuyorum ki hangi birine başlayıp ne yazsam diye düşünürken beynim patlayacakmış gibi oluyor -_- ehehe olsun ama ben bu blogu açarken çok heves ettim ve izlediğim, okuduğum her şeyin incelemesini yazacağım. Bide şu aralar çevirisi duran birçok mangam var o yüzden içime çok dert oldu bu konu. Ben de ingilizceye ağırlık vermeye karar verdim yarım kalan mangalarımı ingilizce okumaya başladım. İngilizcem çok iyi olmadığı için bazen zorlanıyorum o yüzden kursa gitmeye karar verdim.
Burayı da özlemişim, en kısa zamanda dönüş yapıp yeni yayınlar ekleyeceğim. :)